POMERANİAN BOO GENETİK HASTALIKLARI

Bizim en yakın dostumuz olan ama aynı zamanda da bizler için bir dosttan daha fazlası olan evcil hayvanlarımız da tıpkı bir bebek gibi ilgiye ve alakaya ihtiyaç duymaktadır. Sadece kötü göründüklerinde, hasta olduğunu hissettiğimizde değil de iyi olduğu zamanlarda dahi kontrol etmek ve iyi olduğundan emin olmak gerekmektedir. Çünkü genetik olarak sahip oldukları bazı hastalıkları vardır ve bunlar için de elbette ki erken teşhis çok fazla önem taşımaktadır.

Genetik hastalık aslında anne ve babamızdan bize geçen ve bizlerinde genlerinde var olan bazı rahatsızlıklara olan hassasiyetimizdir. Bazı hastalıklar doğuştan bizi etkiler ve bizlerle beraber olurken diğer genetiğimizde olan rahatsızlıklar zaman geçtikçe ve çevresel faktörlerinde de etkileriyle hayatımıza girer. 

Pomeranian boo cinsi dostlarımızın bilinen bazı genetik rahatsızlıkları şöyledir;

 

Özellikle doğumdan sonraki sürede dünyaya gelen bu sevimli yavrular bazı gelişimleri hızlıca yaşamalı ve dünyada korunmasız kalmama adına bu gelişimlere özen göstermelidir. Örneğin, bu hastalığa sahip olduğu sürece kanamalar ile ilgili ciddi sorunlar yaşanabilir. Çünkü Von Willebrand’s Hastalığı kanda pıhtılaşmayı sağlayan bazı etkenlerin yoksunluğu demektir. Yani bir yaralanma ya da kesik durumunda kanın yeniden durması ve derinin bütünleşmesi gibi durumları olumsuz etkiler. 

 

 

Yaşın ilerlemesi ile birlikte tıpkı insanlarda olduğu gibi bu sevimli dostlarımızda da solunum yoluna bağlı bazı rahatsızlıklar görülebilir. Ama yaş etkenine bağlı olmaksızın hızlı bir harekette, koşma da ya da oynamada görülen zor nefes alma, nefes nefese kalma gibi durumlar çoğunlukla bir sağlık sorunun işaretidir. Bunun için en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalı ve profesyonel bir yardım alınmalıdır.

 

Yine dediğimiz gibi doğuştan bazı rahatsızlıklara yatkınlıkları olabildiği gibi bazı durumlar karşısında da hassas oldukları için sorun yaşayabilirler. Örneğin tüm vücudunu saran ve daha dengeli bir kontrol sağlayan tasmalar yerine sadece boyundan bağlamalı tasma takılması bu sevimli dostlarımızın nefeslerinin daha hırıltılı olması gibi durumlara sebebiyet verebilir. Çünkü bu dostlarımızın, bu gibi durumlarda nefes borularında daralma yaşama ihtimalleri yüksektir.

 

Bilindiği gibi bu sevimli canlıların vücutlarına göre ideal, dik duran kulakları vardır. Yine hassasiyetleri gereği kulakları ile ilgili sıklıkla sorun yaşayabilmektedirler. Örneğin bir gün kulaklarında normalde olmayan bir kızarıklık fark ederseniz ya da temizlenme işlemleri tamam olmasına rağmen kulaklarında rahatsız edici bir koku var ise tüm bunlar bir sorun olduğunun habercisi olabilir.  Bunun birden fazla sebebi olabilir. Örneğin; parazitlerden kaynaklanıyor olabilir( iç parazit-dış parazit), alerjisi olduğu bir duruma maruz kalmış olabilir ya da enfeksiyon kapmış olabilir. Yine bir uzmandan yardım almak en doğrusu ve en sağlıklısı olacaktır.

 

Bizim sevimli dostlarımız oldukça hassas canlılardır. Bundan kaynaklı belki yaptıkları yanlış bir harekette belki de bir düşme ya da yaralanma sonucu özellikle bazı kemiklerinde ciddi hasarlar oluşabilir. Bunların birçoğu ortopedik rahatsızlıklardır.

Bunu anlamanın en kolay yolu da yürüyüşlerine dikkat etmekten geçer. Yürüyüş bozuklukları, aksamalar, yatarken ya da kalkarken yapılan ve ağrıya işaret eden hareketleri fark ettiğimizde bir sağlık kuruluşuna gitmek gerekmektedir.

Bu tür kemik rahatsızlıklarına yakalanmamak adına elbette dikkat edilebilecek bazı hususlar vardır;

Sık kullandığı yüksek yerlere çıkmasında ya da inmesinde zıplamasını engellemek adına köpek merdiveni kullanılabilir.

Kilosu da bunun için önemli bir etkendir. Zararı minimum seviyeye düşürebilmek adına ideal kilosunda olduğundan emin olmak gerekir.

Oyun oynarken yapabileceği sert ve ani hareketlere karşı onu korumak adına uyarmak gerekebilir. Ve bununla ilgili verilen bir eğitimin faydasını görebilirsiniz.

 

Alerjilere karşı hassas olabilen dostlarımızın gözlerini sık sık kontrol etmek de sağlıklı olduklarından emin olmak için yapılabilecek en güzel kontrollerden birisidir. Parlak ve canlı bir göz bebeği aslında onlarla ilgili birçok şeyi anlatmaktadır. Çünkü genetik olarak gözlerinin de özellikle alerjiye karşı hassas olduğu bilinmektedir. 

Gözleri nasıl olur ise endişelenmeliyim?

Kızarık gözler,

Sulu gözler,

Akıntı yapan gözler,

Gözlerinde görülen çapaklanma ve yapış yapış his,

Kanlanmış gözler,

Göz kenarlarında görülen kabuklanma

 

Tıpkı biz insanlarda olduğu gibi pomeranian boo cinsi dostlarımız da maalesef ki bu rahatsızlığı yaşayabilir. Buna tanık olmak ya da bunu yaşadığını görmek oldukça üzücü ve ürkütücü olabilir. Bunun neden olduğunu ve yaşandığı esnada nasıl bir müdahalede bulunulması gerektiğini bilmek sizler için oldukça önemlidir.

Bu durum için veteriner hekim ile görüştüğünüz takdirde atakların daha az olması ya da şiddetinin düşürülmesi için rahatlatıcı ilaçlar verebilir. Bunlar sayesinde nöbet şiddeti daha hafif olduğu için ya da nöbetler artık yaşanmadığı için hem siz hem de sevimli dostumuz daha iyi hissedecektir.

İnsanlar gibi hayvanlarda da olan bu epilepsi nöbetleri hala tam olarak kesin ve net bir sebebe dayandırılamamaktadır. Yine de tahmin edilen birden fazla sebep vardır ki; ciddi bir kafa travmasından kaynaklandığı ya da kalbinde olan rahatsızlıklarının boyutunun ilerlediği gibi. 

Dostunuzun nöbet geçirdiğini anlamanız oldukça kolaydır; aşırı akan salya, hayvanda kitlenme (çoğunlukla yere yatmış vaziyette), kitlenmenin tam aksine yapılan kontrolsüz ve hızlı hareketler, gözlerde kanlanma, cildinde hissedilebilen gerginlik hali, göz bebeklerinde görülen ciddi büyüme gibi durumların yaşandığı şimdiye kadar gözlemlenmiştir.

En önemli olan şey; sizin sakin kalmanızdır. Çünkü bu sakinlik ile onun o esnada çevreden görebileceği zararları azaltırsınız hem de veteriner hekimin daha sonra size durumla ilgili sorduğu tüm sorulara netlikle cevap verebilirsiniz. Bu çok önemlidir çünkü veteriner hekim tedaviyi büyük bir çoğunlukla sizin anlattıklarınıza göre devam ettirecektir.

 

Özellikle güzel ve yumuşak tüylere sahip olan bu dostumuzun yaşadığı bir cilt rahatsızlığı olup olmadığını anlamanın bir yolu da tüylerinde meydana gelen bazı durumlardır. Örneğin; mevsim değişikliği gibi dışardan farklı bir faktör olmaksızın tüylerin dökülmesi, kopması, renklerinde gözle görülür bir değişimin yaşanması gibi durumlar bir işaret olabilir.

Aslında diğer tüm köpeklerde de sıklıkla görülen bu deri-cilt rahatsızlıkları bizim sevimli dostlarımızın genetik olarak daha yatkın olduğu bir durum olduğu için daha sık görülür. 

Cildin sağlıklı olup olmadığından emin olmak gerekir, bunun için kuru bir cilde sahip ise düzenli bir şekilde en uygun nemlendiriciler kullanılır ve cilt bariyerinin daha güçlü olması sağlanır. 

 

Bilinen bazı genetik rahatsızlıkları olsa da bu kesinlikle bu hastalıkların yaşanabileceği anlamına gelmez. Sadece diğer canlılara göre bu tür rahatsızlıklara karşı daha hassas ve daha yatkındır ama yapılan düzenli kontroller ve doğru bakımlar ile birlikte bu hastalıkları hiç yaşamayabilir. Onun için yapmamız gereken doğru bakımın ne olduğunu öğrenmek ve bazı püf noktaları kaçırmadan en iyi şekilde uygulayabilmektir.

Ayrıca şüphelendiğiniz, dikkatinizi çeken, sizi rahatsız eden; gözünde, cildinde, yürüyüşünde, kokusunda ya da duruşunda herhangi bir anormal durum olduğu anda en doğrusu profesyonel yardım almak yani bir veteriner hekim ile görüşüp detayları öğrenmektir.